-Mustafa Kalaycı, Basın Toplantısı Yaptı.
MHP Genel Başkan yardımcısı ve Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı İl başkanlık binasında yaptığı basın toplantısında gündemle ilgili önemli konular hakkında basın toplantısı yaptı. Ülke ve dünya gündemini değerlendiren Kalaycı, şu ifadelere yer verdi; "Kıymetli Hemşehrilerim,
Değerli Dava Arkadaşlarım, Saygıdeğer Basın Mensupları;
Öncelikle hepinizi hürmetle selamlıyorum. Bir yılı daha geride bırakıyoruz. Gerek içinde yaşadığımız bölge, gerekse de bölgemizin eklemlendiği küresel zemin ve sınır hatları uzun süreden beri kaynamaktadır. İnsanlık derin bir huzursuzluk sarmalındadır.
Bilhassa Türk ve İslam coğrafyaları yoğun operasyon sağanağındadır. Bu operasyonların özünde Türk ve İslam değerlerine yönelik hınç, öfke, kin ve nefret yatmaktadır. Medeniyetler ve dinler arasında dokuz asırdır süren, yani ilk Haçlı seferinden bugüne dinmek bilmeyen bir hesaplaşma aleni şekilde varlığını göstermektedir.
İslam toplumlarının tarihin hangi dönemlerinde adalet, huzur ve istikrar içinde yaşadığı her insanın malumudur. Korkulan tarihin tekerrürüdür. Bu amaçla da Türkiye durdurulmak istenmektedir. Bölgesel ve küresel ilişki ağlarında sesi daha çok duyulan, daha çok varlığını gösteren bir Türkiye elbette malum çevreleri ürkütmektedir.
İslam’ın her değerine cephe alan emperyalist ülkeler Türkiye’nin bölgede sözünün geçmemesi amacıyla her yola ve kirli yönteme başvurmaktadır. Son yıllarda, yine Türkiye’nin önünü kesmek amacıyla, şiddetli bir operasyon sürecinin adım adım icra edildiği her vicdan sahibi insanımız tarafından bilinmektedir.
Siyasi kumpaslar, gezi parkı provokasyonu, hendek terörü, isyan denemeleri, darbe teşebbüsü, terör eylemleri, güney sınırlarımız boyunca terör koridoru oluşturma girişimi, ekonomik saldırılar alçakça projelendirilmiş ve sahneye sürülmüştür.
Türk milleti, bu süreçte, ülkemize yönelik tehdit, tehlike ve risklerin yanı sıra, yönetim sistemimizdeki sorunları görerek 16 Nisan 2017’de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni kabul etmiştir. Yeni Sistemle, Parlamenter Sistemin kusur ve eksiklikleri bertaraf edilmiş, milli bekamız daha da sağlam esaslara bağlanmıştır.
Türkiye, 15 Temmuz hain darbe girişimiyle başlatılan işgal planının çok cepheli olarak devam ettirildiği bir süreçte, tüm tehdit ve saldırıları bertaraf etmiş, oyunları bozmuştur. Terörle mücadele etkili ve başarılı bir şekilde sürmektedir.
Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı ve Pençe Harekatlarıyla yüz yıllık terör devleti projesi çöpe atılmıştır. Teröristlerin yuvalandığı alanlara pençe darbeleri indikçe, operasyonlar kıran kırana büyüdükçe yurt içinde ve sınır ötesinde plan yapan canilerin Allah’ın izniyle tümüyle imhaları kaçınılmaz olacaktır.
S-400 Hava ve Savunma Sistemi aldıysak ülkemizin güvenliği içindir. Doğu Akdeniz’de arama yapıyorsak, egemenlik haklarımızı ve milli menfaatlerimizi korumak gayesiyledir. Doğu Akdeniz'de Türkiye'yi saf dışı bırakmaya çalışanların oyunları, Libya’yla imzaladığımız anlaşmalar ile bozulmuştur.
Türkiye Libya'da macera peşinde değildir. Doğu Akdeniz'deki egemenlik haklarını korumanın gayretindedir. Libya bizim komşumuzdur. Nasıl ki vatan toprağından bir tek çakıl taşı vermeyecek kararlılıktaysak, aynı anlayışın 462.000 km2'lik mavi vatan sahamızda da gözetilmesi gerekmektedir.
Türk vatanının güvenliği için her türlü tedbiri planlayıp devreye almak şarttır. Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki egemenlik hakları sonuna kadar muhafaza edilmelidir. MHP Libya’yla imzalanan anlaşmalara destek verdiği gibi, Libya Tezkeresini de destekleyecektir.
Son dönemde, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi başlıca gücümüz ve milli duruşumuzun kuvvet kaynağıdır. Yeni Sistemin mimarı olan Cumhur İttifakı şuurla meseleleri kavramış, Türkiye’nin ve dünyanın gerçeklerini idrak etmiştir. İnancımız odur ki Türkiye, küresel bir güç merkezi ve lider ülke olacaktır, bu yolda da kararlı adımlarla ilerlemektedir.
Değerli Hemşehrilerim, Kıymetli Basın Mensupları;
Son dönemde yaşadığımız saldırılar, ekonomide uzun süreli belirsizliğe yol açmış, güven ve istikrar ortamını bozmuş ve ekonomimize önemli bir maliyet yüklemiştir. Döviz kurundaki yükselişle başlayan finansal dalgalanma faizlerden enflasyona, ekonomide daralmadan işsizliğin artışına kadar pek çok zincirleme etkiye yol açmıştır.
Ancak, küresel baronların hesabı Ankara'da bozulmuş, kararlı mücadele ve alınan tedbirler sayesinde, ekonomimiz 3 çeyrekteki daralmanın ardından 2019 yılının üçüncü çeyreğinde yüzde 0,9 büyümüştür. Daha sekiz ay önce Türk ekonomisinin 2019 yılında önemli oranda küçüleceği sözlerinin aksine, bu yılın büyüme ile kapanacağı görülmektedir.
Türk ekonomisinin beklenenden daha hızlı toparlandığı ve Türkiye'nin zor bir ekonomik dönemden çıktığı IMF, OECD, Dünya Bankası ve Avrupa Birliği Komisyonu ile uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının raporlarına da yansımıştır.
Makro ekonomik göstergelerin iyileştirilmesinin yanı sıra, geçim sıkıntısına düşen, işsiz kalan vatandaşlarımızın sorunlarına da acilen çözüm getirmeliyiz. Çalışmalar da bu yöndedir.
Üretim ekonomisi hızla tesis edilmeli, başta üretim, tasarruf, vergi, iş gücü piyasası, eğitim ve tarım gibi temel alanlarda yapısal önlemler büyük bir ciddiyetle hayata geçirilmedir. İsraf önlenmeli, verimlilik artırılmalı, devletten başlayarak tüm toplumda tasarruf bilincinin oluşturulması yönünde çalışmalar yapılmalıdır.
Piyasanın canlanmasına katkı sunacak yeni programlar uygulamaya konulmalı, ekonomik sıkıntılardan dolayı ciddi sorunları bulunan sanayici, ticaret ve meslek erbabı ile esnafımızın borç sıkıntısını giderecek önlemler alınmalıdır. Vergi ve prim borçlarına kolaylık getirecek, ödenemeyen çekler nedeniyle oluşan mağduriyeti giderecek düzenlemeler yapılmalıdır.
Artan girdi maliyetleri nedeniyle zor durumda olan çiftçimizin temel girdilerini ucuza alabilmeleri sağlanmalı, destekler artırılmalıdır. Çiftçimizin Ziraat Bankası ve tarım kredi kooperatiflerine olan borçlarına, ödeyebilecekleri bir yapılandırma imkanı verilmelidir.
Çiftçimiz, enerji maliyetleri düşürülemezse sulu tarımı bırakmak zorunda kalacaktır. Bu da üretimi azaltacak ve ithalatı artıracaktır. Tarımda kullanılan elektriğe daha düşük tarife belirlenmeli, halen 6 ilde çiftçiye sağlanan elektrik desteği, Konya çiftçisine de verilmelidir.
2020 yılı için net asgari ücret 2.324,70 lira olarak belirlenmiştir. Asgari ücretliye büyük şehirlerde ulaşım desteği verilmeli, asgari ücretten vergi alınmamalı ve çalışanların asgari ücret kadar geliri vergi dışı bırakılmalıdır. Emeklilerimizin geçim kaygısı giderilmeli ve emekli aylıkları arasında uyum sağlanmalı, emeklilere büyümeden tam pay verilmeli ve sağlık hizmetlerinde alınan bazı katılma payları emeklilerden alınmamalıdır.
2020 yılı Bütçesi, Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüşülerek kabul edilmiştir. Bütçe görüşmelerinde, Partimizin görüşleri ve yapıcı önerileri etraflıca dile getirilmiştir.
Bütçe görüşmeleri, Konya’nın metro, çevre yolu, KOP, lojistik merkez, hızlı tren, limana hızlı ulaşım gibi önemli projelerini, enerji, savunma sanayi ve turizm yönünden daha fazla değerlendirilmesi gereken potansiyelini, çiftçimizin durumunu, muhatabı olan bakan ve bürokratların bizzat dikkatine tekrar sunma imkanını da vermiştir. MHP Konya milletvekilleri olarak Konya projelerinin ve Konyalıların talep ve beklentilerinin her daim takipçisiyiz,
Son aylarda Konya’mız açısından çok önemli ve tarihi gelişmeler olmuştur. Konya’nın uzun yıllardır özlemle beklediği Konya Metrosunun 1. Etap yapım sözleşmesi 1 Kasım 2019 günü imzalanmış, İslami Dayanışma Oyunlarının beşincisinin Konya’da yapılmasına dair anlaşma 19 Aralık 2019 günü imzalanmıştır. Büyük bir yatırım olan metro ve büyük bir organizasyon olan İslami Dayanışma Oyunları Konya’mıza büyük güç katacaktır.
Konya’ya her zaman değer ve önem veren Sayın Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere, ilgili bakanlara, emeği geçen ve katkıda bulunanlara çok teşekkür ediyoruz.
Geçen hafta tanıtımı yapılan milli otomobilimiz milletimizin göğsünü kabartmıştır. Üretim yerinin Konya olmasını çok istemiştik, bu olmasa da, mutlaka Konya sanayisine de büyük katkısının olacağına inanıyor, Türkiye’nin otomobili ile gurur duyuyorum.
İnşallah 2020 yılı hem Konya’mız, hem de Ülkemiz için huzur, bereket ve bolluk içinde geçer. Artmasını beklediğim sosyal ve ekonomik refahla birlikte, yüzlerin gülmesi başlıca dileğimdir. Bu düşüncelerle yeni yılın birliğe, beraberliğe ve huzura vesile olmasını diliyor, sizlere ve tüm hemşehrilerime Cenab-ı Allah’tan sağlık, afiyet ve selamet niyaz ediyorum."