Siyaset, Siyasi Partiler ve Nasihatler

Siyaset, Siyasi Partiler ve Nasihatler Yargıtay cumhuriyet başsavcılık sitesine göre şuan da Türkiye’de 99 tane siyasi parti mevcut görünken, bunların çoğu tabela partisi diye tabir edilen partilerden oluşmaktadır. Mecliste yeterli milletvekili sayısına ulaşıp grup kuran partiler yanı sıra grubu olmayan partilerde bulunmaktadır. Demokrasinin vazgeçilmez unsurları olan siyasi partilerin vazgeçilmez elamanları siyasetçilerdir. Her siyasi partinin kendine göre bir amacı, bir hedefi vardır. Her siyasi partinin de fikri alt yapısı, fikir iskeletini oluşturan ana dayanakları, temel taşları, kendine göre kırmızı çizgileri vardır. Bu siyasi fikirler farklı şekilde ifade edilir veya dile getirilir. Mesela, Muhafazakar, Liberal, Sol, Sosyalist, Milliyetçi, Demokrat gibi. Bazı partiler için Ayasofya’nın ibadete açılması bir şey ifade etmez iken, bazıları için çok önemli olabiliyor. Veya kardeş Azerbaycan'ın topraklarını işgalden kurtarması bazı partilere büyük sevinç yaşatırken, bazılarını o kadar sevindirmiyor. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde, Türk milliyetçisi bir Cumhurbaşkanının seçilmesi bazı siyasi partileri çok mutlu ederken, bazı siyasi partileri aksine üzebiliyor. Bunlara benzer yaşanan olaylar, gelişmeler farklı siyasi partilerde farklı bakış açısına göre, farklı yorumlara neden olabiliyor. Bu düşünceleri bazen TV ekranlarında ki açık oturumlardan, gazete haberlerinden veya gazetedeki köşe yazarlarının yazılarından okuya biliyoruz. Zaten birçok siyasi partinin kendi düşüncelerini aktardığı TV, Gazete, Haber sitesi gibi çeşitli kanallarının olduğu malumunuzdur. Türkiye’de siyaset şu anda bu iki eksen üzerinden devam ediyor. Siyaset bu iki oluşum üzerinden şekilleniyor veya yön verilmeye çalışılıyor. Bu iki oluşum yeni sistem ile birlikte “Cumhur ittifakı” ve “Millet ittifakı” olarak adlandırıldı, siyaset bu oluşumlar etrafında şekil almaya başladı. Bazıları bu ittifakları, hükümet ortaklığı gibi gösterme çabaları dikkat çekerken, gerçeği bildikleri halde bu şekilde algı yaratmalarının altında art niyet yatmaktadır. Kısaca, Cumhur ittifakının bazı embesillerin söylediği gibi hükümet ortaklığı gibi tarif edilmeye çalışılması, küçük ortak gibi yakıştırmalar yapılmasının amacı da budur. Cumhur ittifakını oluşturan siyasi partilerin AK Parti, MHP ve BBP’nin olduğu açıkça ilan edilirken, Millet ittifakını oluşturan siyasi partilerin isimleri bir türlü tam açıklanmıyor, açıklanamıyor veya açıklanmak istenmiyor. Millet ittifakı CHP, HDP, İYİ Parti, SP gibi partilerle devam ederken, oyuna sonradan Davutoğlu’nun Gelecek Partisi ve Babacan’ın Deva partisi dâhil olmuş görünüyor. Bu birliktelik, bu ittifak bu şekilde aşikâr iken, bölücü hain örgüt PKK’nın siyasi ayağı HDP’nin varlığı ısrarla gizlenmeye çalışılıyor. Aslında hain örgüt PKK’nın siyasi uzantısı HDP ile yapılan ittifaktan CHP’nin yanısıra, ABD’nin yeni başkanı da oldukça memnun görünüyor. Son mahalli seçimlerde hain örgütün siyasi uzantısı HDP ile İYİ Parti, CHP’ye destek vermese, CHP’nin durumu ne olurdu, herşey ortada, anlatmaya gerek yok. CHP’nin, HDP sempatisi, hain örgüt PKK’nın siyasi uzantısı ile birlikte hareket etme memnuniyetini gizlemeye gerek duymazken, İyi partinin bu birlikteliği saklamaya çalışması dikkatlerden kaçmıyor. Ne yapsalar, ne etseler, mızrak çuvala sığmıyor artık. Ben başbakan olacağım diye çıkılan yolda, sistem değişince Cumhurbaşkanı olacağım dedi, aday oldu. Adaylık sürecinde partisinden daha az oy alınca, bölücü hain örgütün siyasi uzantısı HDP’nin desteği olmadan bir yere gelemeyeceğini anladı. Bu birlikteliği kabul etse, açıklasa parti dağılacak. Açıklamasa gayri meşru ilişkiyi resmileştirelim baskısı var. Öte yandan, Ümit Özdağ’ın zehir zemberek açıklamalarından sonra ortalık toz duman. Sayın Koray Aydın, “İyi Parti İYİ gidiyor” diye Tweetler atsa da, tam aksine iyi gitmiyor. Tek adam saltanatına son verme, parti içi demokrasi diyerek kurulan parti, tek kadın partisi oldu, kimse kafasını kaldıramaz oldu, kaldıranın kafası uçuyor. Yöneticiler tekme tokat genel merkezden atılıyor, kafalar yarılıyor, gözler patlıyor. Tepki istifaları çığ gibi büyüyor, Türk Milliyetçileri tasfiye ediliyor. İyi gitmek bu ise, kötü gidişi ifade etmek için ne yaşanması lazım acaba? Meral hanım çarşıya pirinç almaya giderken evdeki bulgurdan olacak. Son zamanlardaki tavırları, çıkışları zor durumda olduğunu açıkça gösteriyor. MHP lideri aylar önce, “Bu işler sana göre değil, daha fazla yıpranmadan evine dön, torununu sev, zorlama fazla” diye nasihat etmişti. Ama dinlemedi ki dinlemediği gibi farklı yerlere çekilmeye çalışıldı. Şimdi iki arada bir derede kaldı, HDP ile beraber hareket ediyoruz dese parti dağılacak, demese kendi başına bir şey olmuyor. CHP’den aldığı ödünç vekillerle grup kuruyor, gizli ortak HDP’nin desteği ile barajı aşıyor, sonrada “Millet bizi çağırıyor” diye slogan atıyor. Millet sizi eline bir geçirse ne yapacağını çok iyi biliyor. Oynadığınız tiyatronun perdesini açılmamak üzere kapatacak. İşte o zaman Devlet Bey’in sözünü dinlemediğine çok pişman olacaksın. Şeyh Edebali'nin Osman Bey’e nasihatinde ki, “Şu üç kişiye; yani cahiller arasındaki âlime, zengin iken fakir düşene ve hatırlı iken, itibarını kaybedene acı!” sözlerini hatırla ve büyük sözü dinle, nasihati kulak ardı etme, siyaset sana göre değil, dön evine. Son pişmanlık fayda etmez. Radyo Ülkü Yönetim Kurulu Başkanı M. Nurettin Özerdem 30 Kasım 2020