-Bahçeli, TBMM Parti Grubunda Konuştu
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 23 Kasım 2021 Salı günü TBMM Grup Toplantısında yaptığı konuşmada gündemi değerlendirdi.
Önemli konulara değinen Bahçeli konuşmasında şu ifadelere yer verdi;
“Değerli Milletvekili Arkadaşlarım, Sayın Basın Mensupları,
Haftalık olağan Meclis Grup Toplantımıza başlarken hepinizi saygılarımla selamlıyorum.
Toplantımızı yurt içinden ve yurt dışından takip eden aziz vatandaşlarımıza, gönül ve kültür coğrafyalarımızda yaşayan değerli kardeşlerimize en kalbi selamlarımı iletiyor, hepsini kucaklıyorum.
Siyasette anı veya günü kurtarma telaşına bugüne kadar hiç kapılmadık, hiç de aklımızdan geçirmedik.
Sahip olduğumuz sorumlulukların bilinciyle, tarihi misyonumuzla, millete mensubiyet şuurumuzla ufuk ötesine ışıklar saçan, bunu yaparken de hayatın gerçeklerinden kopmayan bir vizyon enginliğinin takipçisi olduk.
Ne istiyorsak milletimiz için istedik.
Neyi hedeflediysek ülkemiz için diledik.
Bizim sırasıyla üç hedefimiz vardır:
Gerçekleşecek hedef, ulaşılacak hedef, son kerte de nihai hedeftir.
İlk iki hedefi gerçekleştirmeden İla’yı Kelimetullah olan nihai hedefe ulaşmamız pek tabii zordur.
Milliyetçi Hareket Partisi yeni bir siyasi hareket değildir.
Tam 52 uzun yıldır çetin şartlarda, zorlu dönemlerde, kurşun gibi ağır ortamlarda mücadele kararlılığını sürdürmüş bir siyaset mektebi, bir fikir ekolü, bir inanç akımıdır.
Yarım asrı geçen siyaset tecrübemiz tehlikeler karşısındaki dikkatimizi, tehditler karşısındaki dirayetimizi, tahrikler karşısındaki dengeli tavrımızı adeta kemikleştirmiştir.
Türkiye üzerindeki stratejik oyunların farkındayız, akıp giden hadiselerin iç yüzünü geçmiş, gelecek ve bugün boyutuyla kavrayıp tahlil edecek maharete ve marifete çok şükür sahibiz.
Şimdiye kadar dibi görünmeyen kuyulardan su içmeye hiç yanaşmadık.
Üzeri çiçeklerle örtülen, çevresi cazibeyle örülen, altı derin uçurumlara açılan tuzaklara aldırmadık, aldanmadık.
Bizi bilenler bilir. Bizi tanıyanlar iyi tanır.
Biz kendimiz için hiçbir şey aramayız, istemeyiz, beklemeyiz.
Bizim geçmişte dile getirdiğimiz “önce ülkem ve milletim, sonra partim ve sonra ben” ilkesi aslında bu hassasiyetimizin bir ifadesidir.
Ancak mevzubahis Türk milleti olursa, ihtiraslarımızın, iddialarımızın, ilerleme azmimizin sınırı da olamaz.
Bu yüzden Milliyetçi Hareket Partisi milletiyle yekvücuttur.
İftiharla söyleyebilirim ki, Milliyetçi Hareket Partisi, milliyetçiliğin bengü taşlara nakşedildiği devirlerden günümüze kadar gelen ve buradan da geleceğe uzanan milliyetçilik fikriyatının son siyasi teşkilatıdır.
Bizim siyasi mücadelemizin yol haritasında sabır, akıl, şuur, iman, denge, ihtiyat yer almaktadır.
Türkiye’yi taviz, teslimiyet ve tükeniş döngüsüne mahkum etmek isteyenlerle hesabımız vardır.
Türk milletini istismar ve sömürü çarkında öğütmek için faal halde bulunan çevrelerle görülecek meselemiz vardır.
Bildiğiniz gibi milliyetçilik millet olma halinin şuurla kavranması ve savunulmasıdır.
Bir millete mensup olmak başkadır. Bu mensubiyetin devamını yüreklice savunmak başka bir anlam ifade eder.
Ancak millet yalnızca sosyo-kültürel bir toplumsal uzlaşma alanı değil, aynı zamanda politik bir uzlaşmanın da eseridir.
Özellikle demokratik milli devletlerde, toplumun ortak veya benzer taleplerle şekillenen ortalama bir politik uzlaşma arayışının temeli;
- İnsanın nasıl yaşayacağı,
- Ailesini nasıl geçindireceği,
- Nasıl yönetileceği,
- Hangi hakları talep edeceği,
- Ve bunları kendisine kimin ve nasıl ulaştıracağı gibi çağdaş beklentilerdir.
- Köylüden çiftçiye, memurdan işçiye, esnaftan sanayiciye kadar yerleşen ekonomik işbölümünü;
- Çalışandan işsize, gençten yaşlıya, emekliden engelliye kadar var olan toplumsal çeşitliliği,
- Bankacıdan borsacıya, bürokrattan yöneticiye kadar idari ve mali yapıyı kapsayan büyük bir kompozisyonun tanımıdır.