HER NEVRUZ, YENİ BİR BAŞLANGIÇTIR

Türklerin “Ergenekon’dan çıkış” bayramıdır… Nevruz Bayramı, baharın gelişini, doğanın uyanışını temsil eder. Her Nevruz, yeni bir başlangıçtır. Nevruz Farsça "Yenigün" anlamına gelir… Öyle günler, öyle bayramlar vardır ki, milli birliğin dayanağı, milli varlığın kaynağı, milli dirilişin kıvancıdır. NEVRUZ… Uyanıştır, canlılıktır, kaynaşmadır, kucaklaşmadır, kutlu bir toparlanışın simgesidir. NEVRUZ… Çin'den Avrupa içlerine kadar kuzey yarımküre insanlarının ortak bayramıdır. Tarihte özellikle eski Mısır, İran, Safavi, Moğollar, Selçuklular, Anadolu Beylikleri ve Osmanlılarda bayram ve gelenek olarak kutlanmıştır. NEVRUZ… Anadolu ve Orta Asya Türk halklarında da Göktürklerin Ergenekon'dan çıkışı anlamıyla ve baharın gelişi olarak kutlanır. Nevruz, Türk kavimleri tarafından M.Ö. VIII. yüzyıldan günümüze kadar her yıl 21 Mart'ta kutlanır. On iki Hayvanlı Türk Takvimi ve Melikşah’ın Celali Takvimi'nde yılbaşı olarak belirlenen 21 Mart, ilk sözlük ve ansiklopedimiz kabul edilen Divânü Lügati't-Türk'te de ilkbaharın gelişi olarak belirtilir. İranlıların takviminde de yılbaşı, aynı zamanda baharın ilk günüdür. Yazılı olarak ilk kez 2. yüzyılda Pers kaynaklarında adı geçen Nevruz, İran ve Bahai takvimlerine göre yılın ilk gününü temsil eder. Türk milleti Nevruz’la birlikte yeni ve umut dolu günlerin geleceğine inanmış, bu tarih ve kültür hazinesini bugüne kadar imrenilecek bir heyecanla ve yüksek hedefler eşliğinde yaşamış ve yaşatmıştır. Nevruz baharın müjdecisi, barışın ve kardeşliğin müellifidir. Hoşgörü arayan Nevruz’un mesajlarına bakmalıdır, bereket ve bolluk özlemi çeken Nevruz’un ruhuna odaklanmalıdır. Nevruz Bayramı, Türk’ün bahar bayramıdır, Türk milletinin yeni günü, ilkyazı, taze yılıdır. Nevruz, Ergenekon Destanında sabırdır, hünerdir, coşkudur, kahramanlıktır. Orta Asya’dan Anadolu’ya oradan Balkanlara kurulan Toydur. Selçuklular ve Osmanlılarda milli bayram olarak kutlanan Nevruzda, şairler “Nevruziye” adlı şiirler yazar ve okurlardı. Bunlara Nef'î'nin “Nevruz” redifli gazelinden bir örnek verelim: “Erişdi bahâr oldu yine hemdem-i  nevruz, Şâd etse n’ola dilleri câm-ı Cem-i  nevruz". Nevruz’da «Nevruziye» denen ve insanı o yıl hastalık ve sakatlıklardan koruyacağına inanılan bir macundan yenilir ve şenliklerde ziyafet verilirdi. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu,2010 yılından itibaren 21 Mart'ı "Dünya Nevruz Bayramı" olarak kabul etmiştir. Türk kültürü bakımından ehemmiyeti göz ardı edilemeyecek kadar manidar olan Nevruz Bayramı Türk örf-âdetlerinin, ananelerinin güzel bir mirasıdır. Devletimizin banisi Atatürk’ün dediği gibi: “Her milletin kendine mahsus gelenekleri, kendine mahsus âdetleri, kendine göre milli hususiyetleri vardır. Hiçbir millet aynen diğer bir milletin taklitçisi olmamalıdır. Çünkü böyle bir millet ne taklit ettiği milletin aynı olabilir, ne de kendi milleti içinde kalabilir.” SÖZÜN ÖZÜ… 50 yıllık siyasi tarihi tecrübe ile deriz ki: -İslam Âleminin kurtuluşu Türkçülerin elinde… -Önce Türkçe konuşan coğrafyalardan başlayarak... -Onlar iddialarına layık oldukça, kendilerini doğru anlattıkça her şey düzelir. Türk milletinin onlara ne çok ihtiyacı var... İnsanlığın ihtiyacı var. Önce o manayı bul, içine koy, TAM TÜRK OL. Türkçülüğün ilk şartı bu. Olursan oldurursun… Olmadan inandıramazsın. Milletimizin ve Türk Dünyası’nın, Ergenekon’dan Çıkış Bayramı, Nevruz: Yeni gün, Bahar Bayramı kutlu ve mutlu olsun… Türk Milletinin Türk Bayramı “Sultan Nevruz” Kutlu Olsun. Meram Bağlarından Sevgiler 21-Mart-2021 Tarih Öğretmeni Ali KUZENCİK